sizlere turkpartnerim.net farkıyla sunulmuştur
Türkiye’deki Ukraynalılar Rusya’nın askeri harekatını CNN TÜRK’E anlattı!
Türkiye’de yaşayan Ukraynalılar CNN TÜRK’e konuştu.
Adana- Ukrayna Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İrem Tari:
Ben Ukrayna ’da Donbas bölgesinde doğdum ve büyüdüm. Benim bütün ailem orada. Bizim ‘kardeş ’ sandıklarımız bizi öldürmeye geliyor. Benim babam Ukraynalı, annem Rus. Ben şimdi birisini öldürmeli miyim? Ve gerekirse ben ve eşim Ukrayna için savaşmaya hazırız. Rusya, halkın üzerine bomba atıyor. Ukrayna Elçiliği ile birebir irtibattayız. Son haberleri biliyoruz. Türk kardeşlerimiz beni arayıp geçmiş olsun dileklerini iletiyor ve Ukrayna için ne yapmaları gerektiğini soruyor. Türk arkadaşlarım Ankara Rus elçiliğine, bu harekat durumunun kabul edilemeyeceğini söylemek için bağlanmaya çalışıyor. İstanbul ve Ankara’da dernek başkanlarımız Rus elçiliklerinin önünde protesto yapmaya hazırlanıyor.
Ukrayna medyasının saat 09.10’da verdiği bilgilerde ise;
Brovarsky’de bir hava saldırısı sonucu 4 katlı bina yandı. 1 ölü ve 5 yaralı var.
Konotop semtinde bir otomobilin alev alması sonucu yanında çocuğu olan bir kadın yaralandı.
Odessa bölgesinde Podolsk kentinde bombalı saldırı, 6 ölü, 7 yaralı, 19 kayıp var.
Donetsk bölgesinin Mariupol kentinde düzenlenen bombalı saldırıda bir kişi öldü, iki kişi yaralandı.
Ingulets Nehri üzerindeki köprü bombalandı.
Karadeniz Ukraynalılar Derneği Başkanı Lıudmyla Shymko:
Ben 20 yıldır Samsun ’da yaşıyorum ve Karadeniz Ukraynalılar Derneği ’ni kurdum. Ukrayna ’dan Türkiye ’ye yatırım yapmak için gelen çok kişi var. Biz bu kişilere göç dairesi, tercüme, kurslar, Türkiye ’ye uyum sağlamaları konusunda yardımcı oluyoruz. Ukrayna ’da da Türk firmaları var çok güzel evler inşa ediyorlar. Ukrayna ile Türkiye arasındaki ilişkileri çok güzel. Türk insanları bizi çok seviyorlar.
Son dakika: Donbas’ta askeri operasyon başladı: ABD Başkanı Biden’dan ilk açıklama
Uzun zamandır haberleri takip ediyorum. Dünya Ukrayna ’da olanlara sessiz kalıyor. Seyirci kalmaması lazım. Bizim topraklarımız gidiyor. 8 yıldır savaş var ve Kırım elimizden gitti. İnsanların hayatı mahvoldu çünkü Rus pasaportları veriyorlar ve bu pasaport hiçbir yerde geçmiyor. Bizim Kırım ’da bir öğrencimiz var. Ukraynalı. Ancak elinde Rus pasaportu var ve okulu için Kanada ’ya gidemiyor. Rusya, toprak aldığı bölgelere kendi pasaportunu vererek fazla Rus vatandaşı varmış görünmesini sağlıyor. O pasaportlar sadece kendi bölgelerinde geçiyor. Öğrenciler Avrupa ve Kanada ’ya gidemiyor. Şimdi savaşılan bu iki bölgede de bunlar yaşanacak. Biz savaşmak, insanların ölmesini istemiyoruz. Şu anda 60 ülkede 20 milyon Ukraynalı var fakat kimse Rusya ’ya bir şey yapmıyor, herkes izliyor. Bu durum her ülkenin başına gelebilir. Ülkeler kınamalı, bir şey yapmalı, Rusya ’yı durdurmalı. Artık evlerimize yaklaşıyorlar.
Ukrayna ve Türkiye turizm açısından da ilişkili. Ama zarar görecek. Türkiye gazı Karadeniz üzerinden Rusya ’dan alıyor. Savaşta ekonomiler de zarar görecek.
“UKRAYNA BAĞIMSIZ BİR ÜLKE”
Ukrayna 30 yıldır bağımsız. Şimdi Sovyetler yeniden mi kurulmak isteniyor? Biz istemiyoruz. Özgür bir ülkeyiz. Donetsk ve Luhansk ’ta Rusça fazla konuşuluyor diye Putin insanlık için işgal kararı alamaz. Biz Ukraynalılar olarak özgürlüğümüzün sürmesini istiyoruz. Ukrayna 30 senedir kimseyle savaşmadı. Putin Ukrayna ’nın hiçbir ülkeyle iyi olmasını istemiyor. Bizi yok etmek istiyor. Şimdi Putin biraz geri çekilecek ve bu iki kent savaşacak. Ukrayna ile Ukrayna savaşacak.
1932-1933 arasında Sovyetler Birliği’nde şimdiki Ukrayna ve Rusya’nın Kuban bölgesinde bir kıtlık yaratıldı ve insanları aç bıraktılar. Bunu unutmamak lazım. Benim babaannem o zaman 9 yaşındaymış. Çok zor zamanlar yaşamışlar. Ve her zaman bize güçlü olun derdi. Savaş çok kötü bir şey ve çok üzülüyorum. Türkiye bize çok destek oluyor çok teşekkür ederim.
Kare kare Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdığı anlar
“RUS TARAFI PROVOKE EDİYOR”
2014 yılında savaş başlamadan sınırda asker vardı. Biz hep uyardık ama en sonunda Rusya topraklarımıza girdi ve Kırım ’ı aldı. Ve hâlâ sınırda 150 bin tane asker var. Putin herkesi yerinden etti. Erkekleri zorla savaşa götürüyorlar. Ne Rusya ne Ukrayna erkekleri ülkeden çıkarmıyorlar. Çünkü savaşacaklar. İlk sırada iki şehirdeki sivil erkekler hedefte, ardından Rusya ’ya sıra gelecek ve sivil erkek vatandaşlar hedef olacak. Şu anda çoğu kadının eşleri, çocukların babaları savaşmak için bekliyor. Biz 30 yıldır kimseyle savaşmıyoruz ama toprağa düşman gelirse de korumak zorundayız. Benim çocuğum Mayıs ayında 17 yaşında olacak, Ukrayna ’dan askerlik mektubu geldi. Benim ülkemde annem var, kardeşim var. Savaş olduğu zaman ben nereye nasıl döneceğim? Genç kızlarımız Ukrayna ’da silah eğitimleri almaya başladı. Savaş olduğunda hırsızlık, açlık, yoksulluk başlayacak. Savaş döneminde çocuklar okuyamayacak. Bu sefer kan ve savaşla büyüyecekler. Para kazanmayı hırsızlıkla öğrenecekler. Herkesin psikolojisi bozulacak. Putin anneleri, babaları, çocukları düşünmüyor. Rus tarafı provoke ediyor.
Kuşadası Ukrayna Kültür Derneği Başkanı Svitlana Potapenko- Yıldırım:
Türkiye, Ukraynalılar arasında hem eğlence hem de daimi ikamet için çok popüler bir ülke ve son yıllarda giderek daha fazla Ukraynalı Türkiye ’de yaşıyor. İkliminin iyi olması, Türklerin misafirperverliğini ve ikamet için evrak işlerinin kolaylığını Ukrayna vatandaşlarını ülkeye çekiyor. 2021 yılında da 2 milyondan fazla Ukrayna vatandaşı Türkiye ’ye tatil için geldi.
Rusya- Ukrayna krizi: Altın, petrol ve kripto paralarda son durum
2014 yılından itibaren Rus tarafı, uluslararası hukukun temelleri olan BM Şartı’nı ve Ukrayna’nın uluslararası kabul görmüş sınırları içinde egemenliğini ve toprak bütünlüğünü büyük ölçüde ihlal ediyor. Rusya, Kırım’ı yasadışı bir şekilde ilhak etme girişimiyle başlayarak 2014 yılında Ukrayna’ya karşı bir savaş başlattı. Ukrayna, 8 yıldır Rus silahlı kuvvetlerine ve paralı askerlerine direniyor. Şimdi işgal Donetsk ve Luhansk bölgelerinde devam ediyor. Rusya askeri gerginliği genişletmek ve Ukrayna’daki durumu istikrarsızlaştırmak ve bir bahane yaratmak için agresif bir dezenformasyon kampanyası yürütüyor. Rusya, bombardımana devam etmek ve yalnızca Donbass’ta değil, aynı zamanda Rus birliklerinin konuşlandığı diğer alanlarda da büyük ölçekli bir saldırı operasyonu yürütmek için hareket özgürlüğüne sahip olmak istiyor.
“UKRAYNA RUS HALKIYLA SAVAŞTA DEĞİL”
Ukrayna vatandaşları barış istiyor! Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün restorasyonu, Kırım’ın işgali ve geçici olarak işgal edilen Donbass bölgelerinin kontrolünün geri verilmesini istiyoruz. Ukrayna, Rusya halkıyla savaşta değil, Rus silahlı kuvvetlerine ve Rus vatandaşı olan paralı askerlerine karşı çıkıyor.
Son dakika: BM’den ilk açıklama geldi: İnsanlık adına askerlerinizi geri çekin
Rusya’nın saldırganlığını sona erdirmek ve Avrupa’da barış ve istikrarı yeniden sağlamak için harekete geçme zamanının geldiğini düşünüyoruz.
TÜRKİYE ’DE #StandWithUkraine BARIŞÇIL EYLEMLERİ
Ukraynalılar tüm dünyanın desteğini hissediyor ve bunun için çok minnettarlarız. 12 Şubat 2022’de Ukrayna diasporasının barışçıl eylemi #StandWithUkraine Ukraynalıların yaşadığı Türkiye’nin tüm şehirlerinde gerçekleşti: Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Samsun, Bursa, Adana, Mersini, Konya, Bodrum, Marmaris ve Burada Kuşadası’nda. Bu eylemde tüm Ukraynalılar, Ukrayna’ya verdiği destek, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tanıdığı için Türkiye’ye çok teşekkür ederiz.
sizlere turkpartnerim.net farkıyla sunulmuştur
Kalın: Türkiye, Rusya – Ukrayna krizi üzerine düşeni yapmaya devam edecek
sizlere turkpartnerim.net farkıyla sunulmuştur
SON DAKİKA: Bakan Akar’ın NATO temasları… Akar’dan Rusya-Ukrayna gerilimine ilişkin açıklama
Bölgesel olarak hassas, kritik bir dönemden geçildiğini ifade eden Akar, “Böyle bir dönemde iki gün süreyle NATO Savunma Bakanları Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda başta Ukrayna olmak üzere İttifakın gündeminde bulunan savunma ve caydırıcılık konuları ele alındı, hem bölgesel hem de küresel gelişmeler değerlendirildi” dedi.
Ukrayna-Rusya arasındaki gerilime yönelik de açıklamalarda bulunan Akar, şunları söyledi:
“Bizlerde, ilgili diğer ülkelerde ve NATO ülkelerinde bir endişe söz konusu. Bu endişeyle gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Diplomasi ve diyaloğun sürdürülmesi ve bu şekilde çözüme gidilmesi hepimizin ortak dileği. Bunu vurguladık, vurgulamaya devam ediyoruz. Bizim için hem Gürcistan’ın hem de Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği önemli. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi tansiyonun düşürülmesi için Türkiye olarak bugüne kadar elimizden geleni, üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam ediyoruz.”
Akar, Karadeniz’de Montrö’nün getirdiği bir statüko olduğuna dikkati çekerek, “Bu statüko ile Karadeniz’de denge, güvenlik ve istikrar var. Bunun da hayati önemi haiz olduğunu her fırsatta belirttik, belirtmeye devam ediyoruz” dedi.
Görüşmelerde Güney Kafkasya’daki bölgesel iş birliğinin herkesin yararına olduğunu ifade ettiklerini de aktaran Akar, “DEAŞ, El-Kaide, PKK ve PKK’dan hiçbir farkı olmayan YPG ve FETÖ gibi terörün her türlüsü ile mücadele ettiğimizi, bunu sürdürdüğümüzü ve bu alanda müttefiklerimizden daha fazla işbirliği beklediğimizi de burada yine altını çizerek muhataplarımıza ifade ettik” diye konuştu.
NATO Genel Sekreteri’nin yanı sıra İngiltere Romanya, Letonya, Estonya, Kuzey Makedonya, Hollanda, Yunanistan, Bulgaristan, İtalya, İspanya ve ABD’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda savunma bakanı ile görüşme fırsatı bulduğunu belirten Akar, “Hem askeri eğitim iş birliği hem de savunma sanayi konularını ele alma, ana, kilit konular hakkında görüş alışverişinde bulunma fırsatı bulduk. Bu bakımından toplantının son derece yararlı geçtiğini söyleyebiliriz” dedi.
Ukrayna krizine yönelik Türkiye’nin bakışı ile bölgede daha aktif rol oynamasına yönelik planın olup olmadığı sorulan Akar, şu yanıtı verdi:
“Bizim bu konudaki tutumumuz başından beri çok açık ve net. En üst düzeydeSayın Cumhurbaşkanımızdan başlayıp bakanlar düzeyinde ve diğer heyetler arası görüşmelerde hep dile getirildi. Biz başlangıçtan itibaren konuşmalara ve görüşmelere Kırım’ın işgaline karşıyız diye başladık. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediğimizi de söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bölgedeki gerginliğin sağduyulu ve dengeli bir yaklaşımla çözülmesinden yanayız ve bu manada Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin barış, diyalog, huzur ve refah içinde yaşaması bizim en samimi temennimiz.”
Türkiye’nin Karadeniz’deki gerginliğin azaltılmasından yana olduğunu dile getiren Akar, şöyle konuştu:
“Gerginliğin daha fazla artmaması için ne yapılması gerekiyorsa biz bunları konuşuyor, bunları telkin ediyoruz. Bu konudaki görüş ve önerilerimizi ortaya koyup müttefiklerimizle paylaşıyoruz. Gerginliği tırmandırıcı eylem ve söylemlerden uzak durulması, eylem ve söylemlerin iyi istişare edilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye olarak üzerimize düşen siyasi, insani, hukuki, yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz.”
Gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Akar, “Gelişmelere göre bizim almamız gereken tedbirler neyse bunları bugüne kadar aldık, almaya devam edeceğiz” dedi.
Karadeniz’e en uzun kıyısı olan ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Akar, “Tüm tarafların sükûnet, iş birliği, istişare, diyalog içinde faaliyetlerini yürütmelerinin herkesin yararına olduğunu söyledik, söylüyoruz” ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin Yunanistan ile ilişkilerin gerginleştiği bir dönemde Yunan mevkidaşıyla yaptığı görüşmeye ilişkin sorusu üzerine Akar, “Yunanistan Savunma Bakanı Sayın Nikolaos Panagiotopoulos ile gayet olumlu, yapıcı bir görüşme yaptık. Spontane gerçekleşti, gerçekçi bir görüşme oldu” diye konuştu.
Akar, görüşmede, Türkiye ve Yunanistan arasındaki güven artırıcı önlemler toplantısının dördüncüsünün Ankara’da yapılması için Yunan heyete yönelik davetlerini yinelediklerini de belirtti.
Akar, Türkiye’nin uluslararası hukuk, ikili anlaşmalar ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, barışçıl yol ve yöntemlerle, diyalogla sorunların çözebileceğine yönelik inancını yineleyerek, şunları kaydetti:
“Farklılıklarımız var, doğru ama bir araya gelelim, bunları tartışalım diyoruz. Amacımız barış ve istikrar içinde, uluslararası hukuk dahilinde tarafların bölgenin zenginliklerinden istifade etmesi. Bunu kaç kere dile getirdik. Ege’de, Akdeniz’de zenginlikleri adil şekilde paylaşalım diyoruz. Bunların karşılık bulmasını bekliyoruz. Tüm bu iyi niyetli yaklaşımımıza rağmen müttefiklik ruhuna aykırı şekilde provokatif, gerginliği tırmandırıcı eylem ve söylemlere maalesef devam ediyorlar. Bunlarla ilgili uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalarımız var. Siz Lozan Antlaşması’nı, Paris Antlaşması’nı yok sayamazsınız. Altında imzanız olan bu anlaşmaların istediğiniz maddelerini uygulayacaksınız, istemediklerinizi uygulamayacaksınız, Dünyada böyle bir şey yok.”
Bazı Yunan siyasilerin konuşmalarının ve eylemlerinin temelinde yayılmacı bir anlayışın olduğunu belirten Akar, Türkiye’ye yönelik suni bir tehdit algısı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.
Buna bağlı olarak bir silahlanma sevdasına giren Yunanistan’ın birtakım ittifaklar peşinde koşmaya çalıştığına dikkati çeken Akar, “Biz de ‘Bunlar beyhude gayretler’ diyoruz. Zaten akil, aklı başında Yunanlar da bunu ifade ediyorlar. Bu kadar ekonomik problem varken bir silahlanma sevdasıyla Yunan halkının imkanlarını, fırsatlarını, maddi kaynaklarını heba etmek öncelikle ve özellikle Yunan halkını rahatsız ediyor, onun yükünü artırıyor” dedi.
Türkiye’nin Yunanistan başta olmak üzere tüm komşularının sınırlarına, toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu vurgulayan Akar, “Türkiye coğrafyası, nüfusu, ordusu, ekonomisi, tarihi ve değerleriyle güçlü bir devlet. Fakat Türkiye hiç kimseye karşı bir tehdit değil. Bunun görülmesi, bilinmesi lazım. Türkiye hem bölgesel hem de küresel barışın ve istikrarın teminatı olmaya veya küresel ve bölgesel barışa katkı sağlamaya devam ediyor. Bizim durumumuz budur. Türkiye güvenilir, güçlü ve etkin bir müttefik. Bunu herkesin bilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Yunanistan’ın Türkiye ile olan sorunlarını Türkiye-NATO, Türkiye-AB, Türkiye-Avrupa sorunu haline dönüştürmeye çalışmasını büyük bir yanlış olarak nitelendiren Akar, “Diğer taraftan bazı Avrupalı dostlarımızın, AB’deki, NATO’daki bazı dostlarımızın bunu böyle algılaması da esef verici. Taraf tutmamaları lazım. Bu konuda maalesef AB mensuplarının özellikle bazıları Türk-Yunan meselelerinde önyargılı, tek yanlı ve körü körüne Yunan yanlısı. Gerçekleri bir tarafa bırakmak, göz ardı etmek suretiyle adeta olayı çözmemek için ateşe benzin dökmek şeklinde bir yaklaşım sergiliyorlar” diye konuştu.
Türkiye’nin çok sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını, insani yardımda bulunduğunu ifade eden Akar, “Hal böyleyken Yunanistan’a girmeye çalışanlara silahla, botlarını delmek, bazen ateş etmek suretiyle karşı koymak gerçekten hiç yakışık almayan, bu çağda olmaması gereken, uluslararası hukuk, insani değerler, insan hakları bakımından kabulü mümkün olmayan davranışlardır. 3 yılda, 85 bin mülteciyi özellikle denizde acımasız, canice, insanlık dışı şekilde karşılamışlar, ittirmişlerdir. Bunun başka yolu olması lazım. Buna derhal son verilmeli” dedi.
İpsala’da Yunan sınır unsurları tarafından geri itilen 19 kişinin donarak öldüğünü hatırlatan Akar, “AB’de, başka yerlerde insan haklarının en önde savunucusu olarak ortaya çıkanlar nerede? Avrupa’nın göbeğinde insanlar hayatlarını kaybettiler. Sağ kalanların ifadeleri var: ‘Soydular, bizi çıplak tuttular, paramız pulumuz gitti. Çoluğumuz çocuğumuzla ölüme terk ettiler.’ diyorlar. Yunan muhataplarımızdan bunlara bir çare bulunmasını istiyoruz. Bu, insan haklarının kesin ihlalidir” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs’taki gelişmelere yönelik soru üzerine de Akar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin eşit hak sahibi olduğunu anlamaları, Türk varlığını kabul etmeleri lazım. Türk varlığını içlerine sindirmeleri lazım. Kimseler yokken biz vardık orada. Dolayısıyla bu tarihi arka planıyla, sosyal yapısıyla, değerleriyle, gelişimiyle bunları görmek lazım. Oradaki insanların da Kıbrıslı kardeşlerimizin de haklarına saygı göstermeleri lazım” yanıtını verdi.
“Türkiye’nin NATO üyeliğinin 70’inci yılına yönelik değerlendirmesi sorulan Akar, “NATO başarılı bir savunma ittifakı. Biz de buranın tam üyesiyiz. Dolayısıyla buradahaklarımız, sorumluluklarımız var. Hem haklarımızı sonuna kadar kullanmak hem de sorumluluklarımızı sonuna kadar yerine getirmek için elimizden gelen gayreti gösterdik, gösteriyoruz” diye konuştu.
NATO’nun birlik, uyum içinde, istişareyle çalışmalarını yürütmesinin önemine işaret eden Akar, şunları söyledi:
“NATO’ya 70 yıl boyunca gerçekten etkin, güçlü ve kesintisiz bir destek sağladık. Bunu da halen sürdürüyoruz. Önemli katkılarımız oldu, NATO yöneticileri de bunun farkında. NATO’nun değerlerini ve sorumluluklarını paylaştık, paylaşmaya devam ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri, NATO içinde ikinci büyük ordu. NATO’nun güvenliğinin tam merkezindeyiz. Üstlenmiş olduğumuz görev ve misyonları da gerçekten büyük bir başarıyla yerine getirdik. Türkiye NATO’ya en çok katkı veren ilk 5 ülke arasında, mali katkı bakımından da 8. sırada. Bu, önemli bir şey. Bizim ortaya koyduğumuz ciddi bir fedakarlık, ciddi bir potansiyel var.
Ayrıca burada NATO misyonunda çalışan büyükelçilerimizi, askerlerimizi, temsilciliğimizdeki arkadaşlarımızı, geçmişte görev yapanları saygı ve şükranla anıyorum. Gerçekten burada ciddi bir mücadele var, ağır bir mücadele var. Görünen ve görünmeyen mücadele var. Buradaki arkadaşlar çok ciddi gayret içindeler. Onlara teşekkür ediyorum. Birlik ve beraberlik içinde ülkemizin ve milletimizin, 85 milyon olduk artık, hak ve menfaatlerini, onurunu, prestijini, bayrağını yükseklerde dalgalandırmak için bugüne kadar çalıştık, aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz.”
sizlere turkpartnerim.net farkıyla sunulmuştur
Rusya’dan ABD’deki habere tepki: Bitmek bilmeyen saldırgan açıklamalar
ABD merkezli uluslararası medya kuruluşu Bloomberg tarafından “Rusya Ukrayna’yı işgal ediyor” başlığı ile servis ettiği haberin ardından Rusya ’dan tepki gecikmedi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov yaptığı açıklamada, “Bu, Washington ’dan, Londra ’dan, Avrupa ’daki diğer başkentlerden gelen bitmek bilmeyen saldırgan açıklamalar ile kışkırttığı durumun ne kadar tehlikeli olduğunun harika bir göstergesi. Bu, Avrupa ’daki karşıtlarımızın saldırgan eylemleri nedeniyle şu anda gelişmekte olan olağanüstü gerilim atmosferinin ne gibi sonuçlara yol açabileceğinin resmi. Bu, aynı zamanda bu tür mesajların nasıl da geri döndürülemez neticelere yol açabileceğinin de harika bir göstergesi” dedi.
“Hatadan derin üzüntü duyuyoruz”
Haberin yayınlamasının ardından birçok medya kuruluşu Bloomberg ’i kaynak göstererek haberi servis ederken, Bloomberg daha sonra söz konusu haberin hatalı olduğunu belirterek geri çekti. Bloomberg, “Hatadan derin üzüntü duyuyoruz. Başlık kaldırıldı ve nedenini araştırıyoruz” ifadelerini kullanarak, okuyucularından özür diledi.
sizlere turkpartnerim.net farkıyla sunulmuştur
-
Songül: İkitelli Manken Bayan Escortu
Songül: İkitelli Manken Bayan Escortu İkitelli ’deki genç bekar erkekler için coşku verici bir yazıya hoş geldiniz! Bu blog yazısında, İkitelli ’nin en popüler manken escortlarından önde gelen Songül’ı tanıtacağız. Songül, Türkiye’nin en çekici ve deneyimli eskortlarından biridir ve unutulmaz bir erişkin eğlencesi sunmak için burada bulunmaktadır. Songül, İkitelli ’de hususi olarak hizmet veren manken […]